top of page
13.png

01

Cinsel Şiddetle Mücadele Kavramlar Sözlüğü

Çünkü dönüşüm dilde başlar!

Değişim benimle başlar !

Sözlük, ÇŞMD'nin 2017 yılında "Cinsel Şiddet Sustukça Artar, Hadi Konuşalım!" projesi kapsamında düzenlediği "Cinsel Şiddet Kavram Tartışmaları"ndan yararlanılarak hazırlandı.

Screen Shot 2021-09-27 at 01.12.12.png

02

Kadına Yönelik Şiddetle

Mücadele Festivali

Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen festivalimiz 20-25 Kasım tarihlerinde online olarak gerçekleşecekti. Festival kapsamında paneller, atölyeler, söyleşiler ve konserlerden oluşan dopdolu bir program gerçekleşti.

İNSTAGRAM_FESTİVAL (1)_edited.png

İşlerimiz

&

İlham

Kaynaklarımız

Neler Yaptık ?

 

3 Eylül 2018’de kurulan DAKAH-DER, aynı yılın Aralık ayında AB Sivil Düşün Programı Desteğiyle ofisini açtı. Dernek kuruluştan tarihinden beri üyelerini ve gönüllülerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye devam ediyor. 

 

Genç kadınlara cinsel sağlık ve flört şiddeti eğitimleri gerçekleştirildi.

İngilizce kursu açarak genç kadınları güçlendirmeye ve desteklemeye başladı.

 

Derneğin tüm kadınlara açık faaliyetleri arasında ; 

 

Mücadelenin Kadın Hali ( 10 Mart ) - 8 Mart Etkinlikleri Kapsamında 

Emeğin Kadın Hali (1 Mayıs - Ataerkil Denetimde Kadın Olmak ve Ev içi emek başlıkları hakkında )  panelleri yer alıyor.

 

8 Mart öncesi Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Friedrich Ebert Stiftung Derneği işbirliği ile yine genç kadınlarla Diyarbakır’da Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen kadınların katılımıyla 8 Mart için Eylem Planları hazırlanmıştır.

 

20-25 Kasım 2019 tarihlerinde Rosa Luxemburg Stiftung desteği ile 1. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Festivali gerçekleştirildi. ( Görselleri programı da drive a eklenecektir. ) 

 

Cinsel Şiddet ve Saldırı ile

Mücadele Ağı Projesi

 

Rosa Luxemburg Stfitung desteği ile gerçekleştirdiğimiz projede Diyarbakır, Şanlıurfa, , Batman, Mardin, Adıyaman, Van, Hakkari, Siirt, Bitlis, Muş illerinde cinsel şiddet ve tacize maruz bırakılanla doğrudan temas eden kişileri güçlendirmek üzere online eğitim programına başladık. Cinsel şiddet ve saldırı vakalarında maruz bırakılanın, temas etmek zorunda kaldığı, yaşadığı vakayı paylaşmak zorunda kaldığı birden fazla kişi ve meslek grubu bulunuyor; kadın örgütleri, avukatlar, psikologlar, kolluk kuvveti, sosyal hizmet çalışanları gibi. 

Kavramlar Sözlüğü
Festival
İstanbul Sözleşmesi Animasyon

İlham Kaynağımız Kadınlar

İlhamımız
5.png

Marie Curie

1867 yılında Polonya’da dünyaya geldi. Çocukluğunda mıknatıslar ve metallerle oynamayı seven Marie, ilerleyen yıllarda kimyaya ilgisini fark etti. Bu alana yönelmek istese de, o dönem Rus yönetimi altındaki Varşova’da kız çocuklarının teknik bir üniversitede eğitim alması yasaktı. Eğitim hayatına istediği gibi devam edebilmek için yurt dışına gitti. Paris’te tıp eğitimi alan ablasının yardımıyla Sorbonne Üniversitesi’ne kaydoldu. Okul yaşamı boyunca bebek bakıcılığı yaparak geçimini sağlamaya çalışan Marie, tavan arası bir evde çalışmalarını yürüttü. Bu zor koşullar altında, farklı çelik türleri ve manyetik özellikler üzerine bir araştırma yapmaya başladı. Radyoloji biliminin kurucusu olarak tarihe geçen Marie, radyasyon tedavisinin tıptaki önemine dikkat çekti. Birinci Dünya Savaşı devam ederken, taşınabilir röntgen cihazları icat etti ve bu teknolojiyi genç kadınlara öğretti. 

1895’te fizikçi Pierre Curie ile evlendi. Dini merasimi ve yüzük takmayı reddeden çiftin düğününde Marie mavi bir elbise giydi. Bu elbise yıllar sonra laboratuvar giysisi olarak kullanıldı.

1911 yılına gelindiğinde ise Marie Nobel Kimya Ödülü’nü alan ilk kadın ve bilim insanı oldu. 1908’de Sorbonne’daki ilk kadın profesör unvanını aldı. 1934 yılında Fransa'nın Savoy kentinde kan kanserinden öldü. Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlandı. Bu yüzden ona "bilim için ölen kadın." denildi. 

Arundhati Roy

1961'de Hindistan'ın Kerela eyaletinde Hindu bir baba ve Hristiyan bir annenin kızı olarak dünyaya geldi. Delhi'de aldığı mimarlık eğitimiyle, İtalya'ya taşındı. Burada anıt restorasyon çalışmalarında yer alan Roy, mimarlığı sevemedi. İtalya'da yaşadığı dönemlerde yazarlık yönünü keşfetti ve dizi, film senaryoları yazmaya başladı. Senaryolarında daha çok Hindistan'da yaşayan kadınların sıkıntılarına değindi. Kentin yoksul bölgelerini,
kocaları tarafından istismar edilen kadınları ve öğrencilerin hayatını işlediği senaryolar Hindistan'da büyük etki yarattı. Son filmi mahkemelik olunca, kendi hayatından da kesitler bulunan ''Küçük Şeylerin Tanrısı'' isimli romanını yazdı. Bu romanla İngiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Man Booker Ödülü'nü aldı ve bu ödülü alan ilk Hindistanlı kadın oldu.
Roy, başarısı kanıtlanmış yazarlığı dışında hak savunucusu olarak dünya çapında bilinmektedir. Siyasi konularda da kitaplar yazan yazar, şöhretini daha çok yoksullar ve ezilenler için kullanıyor.
2002 yılında Lanan Kültürel Özgürlük Ödülü'nü, 2004 yılında Sydney Barış Ödülü'nü aldı. Kadın ve insan hakları çalışmalarını sürdüren yazar, bu konularda makaleler yazmaya devam ediyor. 2017 yılında ikinci romanı olan ''Mulak Mutluluk Bakanlığı''nı yazan Roy, hayatına doğup büyüdüğü Hindistan'da bizlere de ilham verecek yazılarıyla ve çabalarıyla sürdürüyor.

Cream and Green Illustrated International Yoga Day Presentation.png
2.png

Pussy Riot

2011 yılında Rusya'da kurulan feminist punk eylem kolektifi  bir gruptur. Yaşları 20 ile 33 arasında değişen 11 kadından oluşmuştur. Grup halka açık yerlerde ve beklenmedik mekanlarda korsan performanslar gerçekleştirip, bu performansların görüntülerini internete yükleyerek ses getirmektedir. Yaptıkları eylemler Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'in politikalarını hedef almaktadır.

Pussy Riot 2012 yılında Ortodoks Kilisesi Patriği Kiril'in seçimlerde Putin'i destekleyeceğini açıklmasıyla birlikte, Moskova'da Kurtarıcı İsa Katedrali'nde bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde, Meryem Ana'nın feminist olması için çağrıda bulunan grup, Putin'i başların def etmesi için de Meryem Ana'ya dua etti. 

Bu eylem sonucunda grubun 3 üyesi tutuklandı ve insanlık dışı bir yargılmaya maruz bırakıldı. Rusya hükümetinin kadınlar ve LGBTİ'ler üzerinde kurduğu baskı ortaya çıkmıştı bu yargılama süreciyle beraber. 21.yüzyılın cadı avı olarak da nitlendirilen bu süreç, dünyada çok fazla tepki çekti. Başta Uluslararası Af Örgütü olmak üzere, çeşitli insan hakları örgütleri Pussy Riot için destek kampanyaları başlattı. 2013 Aralık ayında grup üyeleri serbest bırakıldı. 2014'te eylem yapmaya devam ettiler.

Pussy Riot, 2012'de Lennon-Ono Barış ödülü ve 2014'te Henrich Böll Vakfı tarafından verilen  Hannah Arendt Ödülü'nü aldı. 

Ayşe Şan

1938'de Diyarbakırda ''dengbêj'' bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Evlerinde sıklıkla kurulan dengbêj meclislerinden etkilenerek müziğe yöneldi. Fakat ailede annesi dışında hiç kimse ona destek olmadı. Ailenin baskısından dolayı Antep'e yerleşen Ayşe Şan burada bir radyoda Türkçe şarkılar söylemeye başladı. Kendi dilinde şarkılar söyleyebilmek için İstanbul'a giden ve burada Kürtçe plaklar çıkaran Ayşe Şan, Kürtçe'nin sakıncalı bir dil halini almasıyla beraber baskılara maruz kaldı. Kürtçe şarkıları söyleyebilmeye ve müzik yapmaya devam edebilmek için Irak'a yerleşip burada ünlü Kürt şarkıcılarından olan Cizrawî gibi isimlerle şarkılar söylemeye devam etti. Sonrasında Türkiye'ye dönen sanatçı, Kürtçe yasağından dolayı sanatını icra edemedi. O dönemler kasetleri el altından satılmaya devam etti. Ayşe Şan dönemin çok bilinen ve ünlünen bir kadın sanatçısı olmuştu, bu da üzerindeki baskıların artmasına sebep oldu. Kadın ve Kürt kimliğinden dolayı üzerindeki baskılardan bir türlü kurtulamayan sanatçımız ailenin baskılarını ve devletin tehditlerini göz ardı edip her fırsatta şarkılar söylemeye ve müzik yapmaya devam etti.
1979'da Bağdat'ta Eyşana Eli adıyla tekrar sesini duyurmaya başlayan sanatçı, Bağdat, Musul, Duhok ve Hewler'de konserler verdi. 18 Aralık 1996'da İzmir'de kanser nedeniyle vefat eden Ayşe Şan'ın vasiyeti olan Diyarbakır'a gömülme isteği yerine getirilmedi.

4.png

04

İstanbul Sözleşmesi Animasyon Çalışması

7 yıl önce yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, bugün uygulanmaya devam etseydi, kadınlar ve lgbti+lar olarak hayatlarımızı olağan akışı içinde sürdürebilecektik. Katliamlar ve cinsel şiddet önlenebilecekti.
İstanbul Sözleşmesi’ndeki ısrarımızdan vazgeçmedik, kadın mücadelemiz devam ediyor.

2020

Cinsel Şiddetle Mücadele Ağı Projesi

Doğa Çal

Animasyon Sanatçısı

Judith Butler Söyleşi

04

Judith Butler +

Zeynep Gambetti

WEBINAR / 27 TEM. 2021

Merhabalar !

Dayanışmanın Kadın Hali Derneği olarak Judith Butler ve Zeynep Gambetti ilegerçekleştirdiğimiz Queer Teori Webinarımızı Türkçe izlemek isteyenler için iyi seyirler diliyoruz.

03

Şiddet Döngüsü Animasyon Çalışması

Şiddet Döngüsü: Şiddet içeren ilişkilerde şiddet davranışlarının belirli bir döngü içinde devam etmesidir. 

Doğa Çal

Animasyon Sanatçısı

2020

Cinsel Şiddetle Mücadele Ağı Projesi

Şiddet Döngüsü Animasyon
İstanbul Sözleşmesi Videografi Çalışması

Dilara Savut

Videografi

2020

Cinsel Şiddetle Mücadele Ağı Projesi

04

İstanbul Sözleşmesi Videografi Çalışması

Bizim birbirimize sözümüzdür! Unutma, yalnız değilsin. İstanbul Sözleşmesi bizim birbirimize sözümüzdür! İstanbul Sözleşmesini Uygula! #istanbulsözleşmesiyaşatır 

bottom of page