Hakkımızda
Dernek, cinsiyet eşitsizliğine karşı olarak kadınların sosyal, kültürel, psikolojik ve sosyo-ekonomik durumlarını araştırmak ve kadınları güçlendirmek üzerine çalışmaktadır. Dernek, insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığı toplumsal adalet ve barışın egemen olduğu demokratik bir yaşam kurmak, kamuoyu bilinci oluşturmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek amacı ile kurulmuştur.
Eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz kalan kadın kimliğinin varlığının hassasiyetiyle eşit, algı yaratmayan, ötekileştirmeyen temiz bir medya için mücadele edeceğiz.
Vizyonumuz
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine dayalı her türlü ayrımcılık ve şiddetle mücadele etmek.
Misyonumuz
Güney Doğu ve Doğu Anadolu’da toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili savunuculuk yapar, yapanları destekler ve politika üretir.
Hedeflerimiz
Cinsiyete dayalı her türlü ayrım ve kısıtlamanın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapmak,
Üyelerine yönelik kapasite geliştirme çalışmaları yapmak,
Cinsiyeti ya da cinsiyet kimliği sebebiyle şiddete (fiziksel,psikolojik,ekonomik,sosyal vb.) maruz kalmış kadınlarla dayanışmak,
Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine politikalar üretmek, kampanya ,araştırma vb. yapmak
Kadın dostu kavramı ile ilgili kurum ve kuruluşlarda araştırma yapmak,öneri geliştirmek.
LGBTİ’lere yönelik oluşan nefret söylemleri ile mücadele etmek ve LGBTİ dostu alanlar için politika üretmek.
Neden Örgütleniyoruz ?
Örgütleniyoruz ! Çünkü sokakta cinsel saldırı ve taciz, iş yerinde mobing, evde her türlü erkek şiddetine her gün dolaylı ve doğrudan olmak üzere cinsiyete dayalı birçok ayrımcılığa ve hak ihlaline maruz kalıyoruz.
Faillere mahkemede hoş geldin deniyor, caydırıcı cezalar verilmiyor. Kadına, LGBTİ’lere ve çocuklara yönelik her türlü şiddetle ve ayrımcılıkla mücadele etmek için örgütleniyoruz!
Aile ; Kadın ve erkek arasındaki farklar, günlük hayatta karşımıza çıkmaktadır. Bu farkın temelinde biyolojik cinsiyetin yanı sıra toplum tarafından inşa edilen eril ve dişil değerlerde bulunmaktadır. Birey tarafından bu değerler yaşamın ilk yıllarında benimsenmektedir. Değerler ile şekillenen toplumsal cinsiyet rolleri kamusal ve özel alanda etkisini göstermektedir. Erkek kamusal alanda rahatça yer bulabilirken, kadın özel alanda ev işleri ile meşgul olmaktadır.
Erkek, ev dışında ücretli işte çalışmakta ve kamusal statülere de sahip olmaktadır. Kadın ise ekonomik olarak erkeğe bağımlı ve ücretsiz ev içi işler ile uğraşmaktadır. Eril zihniyet kadınların bilinçlenmesinden tedirgin olmaktadır. Kadınlar, yeteneklerinin farkına vardığında ve bunları gerçekleştirme imkânı bulduklarında erkek egemenliği zayıflayacaktır.
Hukuk ; 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 317 kadına cinsel şiddet uygulandı. 2018 yılında erkekler tarafından; 440 kadın öldürüldü 317 kadına cinsel şiddet uygulandı.
Bizler erkek şiddetine maruz bırakılmış tüm kadınlarla beraber mücadele etmeye ve kanunların uygulanması için baskı oluşturulması konusunda mücadele etmeye devam edeceğiz..
Sağlık Alanında ; Türkiye'de kürtaj 27 Mayıs 1983'te yasal hale geldi. Kürtaj, Türkiye için de dünya için de henüz “tarih” olmuş bir tartışma değil. Ama aynı zamanda bu tartışmanın oldukça uzunca bir geçmişi var. Kürtaj meselesi yıllar boyu devletler tarafından kadınların sağlık, üreme hakkı, bireysel özgürlük meselesinden ziyade nüfus planlaması açısından ele alınan bir konu olduğundan gündeme geldiği her yerde karar aşamasında kadınların değil siyasilerin söz sahibi olduğu görülüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de durum böyle. Kocanın, babanın ve siyasilerin söz söylediği karar verdiği bir döngü de kadınların bedenleri hakkında vereceği her karar engellenmektedir. Türkiye’de gelinen son durum, şehirlerde bulunan kadın doğum bölümüne sahip kürtaj hizmeti veren hastaneleri incelediğimizde sayının çok düşük olduğunu görmekteyiz.
Dayanışmanın Kadın Hali Derneği olarak kadınları bu konuda çeşitli eğitimlerle desteklemek ve güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Medya ; Medya diğer tüm sektörler ve örgütlenmiş kurumlar gibi erk-lik tekelindedir. Bu durumda sinema, dizi, haber ve reklamlar kitlelerin davranışlarını, toplumsal ilişkileri, günlük yaşam pratiklerini “erkeklik” kavramının sürekliliği ve yararını gözetecek şekilde çalışır. Erkeklerin ağlattığı güçsüz gösterilen kadınlar, çamaşır yıkayan kadınlar, erkeklik altında ezilmeyenlerin “kötü” olduğu kadınlar, erkek şiddetine maruz kalan kadınların gözetilmediği haberler…
Tüm bunlar izleyicinin bilinçaltına kadının ötekileştirileceğine dair mesajlar gönderip toplumsal cinsiyet rolleriyle beraber herkesin zihnine kodlamak saikiyle yapılıyor.
Eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz kalan kadın kimliğinin varlığının hassasiyetiyle eşit, algı yaratmayan, ötekileştirmeyen temiz bir medya için mücadele edeceğiz.